30 Haziran 2010 Çarşamba

Kendini bir şey sanmazsan, kaybedecek şeyin de olmuyor!

http://www.fikiratolyesi.com/2010/06/15/kendini-bir-sey-sanmazsan-kaybedecek-seyin-de-olmuyor/

Nağmeler

Elif Şafak demiş ki;


''Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol.Menzilin yokluk olsun.İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçin değil,içindeki boşluk ise,insanı ayakta tutanda benlik zannı değil hiçlik bilincidir.''

29 Haziran 2010 Salı

Biraz Müzik







Nouvelle Vague 1950 sonrasının fransa'sında ortaya çıkmış bir sinema akımıdır.
Ama yukarısı ile hiç bir alakası yok bu sinema akımının çünkü yukardakiler albüm kapakları.
Şahsen gözüme,beynime kazınası albüm kapaklarıdır.Çok severim.Gidin,dinleyin.

Bu da Burdan gelsin


28 Haziran 2010 Pazartesi

Soul Kitchen



imdb:7.4/10

yasemin:10/10

Yönetmen:
Fatih Akın
Senaryo:
Fatih Akin, Adam Bousdoukos
Genç restoran sahibi Zinos'un peşini şanssızlık bırakmamaktadır: kız arkadaşı Nadine yeni bir iş için Şangay'a taşınır. Kendisi kaza belini sakatlar ve yeni bir ahçı (Birol Ünel) işe aldığından beri kalan tek tük müşterisi de kaçar. Ama restoranı yeni bir konsepte soktuktan sonra gelip giden sayısı artar. Buna rağmen Zinos aşkının peşinden, Nadine için Şangay'a gitmeye karar verir ve işini kardeşi Illias'a bırakır.
Bence kesinlikle hayat dolu bir filmdi.Kalkıp yemek yapmak istedim.Açıp kendime yemek kursları baktım.Sonra da ufak bir yerimin olduğu hayallerine kapıldım gittim.Aşkları düşündüm,adi insanları,çıkar uğruna şerefini satanları...Düşündürücü bir film,eğlenceli hayat dolu.Nadine ve Zinosun havaalanında ayrılma sahneleri ise çok şirindi.Kızı bir türlü bırakamadı.Babayı aldı.

Akıl Fikir


Woody Allen


Son Mektup (Şairin cesedinin yanında bulunmuştur)

Hepinize! ..
İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü. Hele
dedikodudan, unutmayın ki, merhum nefret ederdi.
Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım! Bağışlayın beni. İş
değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem) , ama benim
için başka bir çıkar yol kalmamıştı.
Lili, beni sev.
Hükümet Yoldaş! Ailem: Lili Brik, anam, kız kardeşlerim
ve Veronika Vitoldovna Polonkaya’dan ibarettir; yaşamlarını
sağlarsan, ne mutlu bana...
Bitmemiş şiirleri Brik’lere verin, ne lâzımsa onlar yapar.
“Bir varmış bir yokmuş“
derler hani:
Aşkın küçük sandalı hayat ırmağının akıntısına kafa
tutabilir mi!
Dayanamayıp parçalandı işte sonunda...
Acıları
mutsuzlukları
karşılıklı haksızlıkları
h a t ı r l a m a y a b i l e d e ğ m e z:
Ödeşmiş durumdayız kahpe felekle.
Ve sizler mutlu olun
yeter.

Vladimir Vladimiroviç Mayakovski

Emek Bizim

Emek sinemasının yıkılacağı haberi ile bizlerden rozetler yapmamızı istediler.Yaptıklarımdan bir tanesini buraya koymak istedim.
Emek Sineması, Beyoğlu’nun en eski sinemalarından biridir.
Yeşilçam Sokak’taki bu sinema; tarihi kimliği, Barok ve Rokoko bezeli duvarları, 875 kişilik salonu ve tarihi geçmişi ile farklılık göstermektedir.

Bugün yıkılıp İstiklal Caddesi'nde bir başka alışveriş merkezine dönüştürülmesi planlanan ve son yirmi yıldır İstanbul Film Festivali'ne ev sahipliği yapan sinema salonu, Türkiye Cumhuriyeti'nin en eski sinemalarından biridir. Serüvenine 1924 yılında Melek adıyla başlamıştır.

Perdenin her iki yanında yer alan, Art Nouveau tarzı melek figürlerinden ismini alan sinemanın ilk sahipleri, o dönem İpek ve Sümer sinemalarının da sahipleri olan, A. Saltiel ile H. Artidi'ydi. Daha sonra Emekli Sandığı'na geçen sinemayı 1958 yılına kadar İpekçi kardeşler işletmiştir. Bu tarihte Emekli Sandığı, sinemanın işletmeciliğini de alarak adını Emek olarak değiştirmiştir

One Flew Over The Cuckoos's Nest


İmbd:8.9/10
yasemin:10/10
Ken kesey'in 1962'de yazdığı klasikleşmiş roman. 1975'te Milos Forman tarafından filme alındı. Jack Nicholson'un başrolünü oynadığı bu film en iyi erkek ve kadın oyuncu dahil birden fazla dalda oscar aldı, Danny De Vito ve Christopher Lloyd gibi genç oyuncuların da kariyerlerini başlattı.
Hapishaneden kaçmak için bir psikiyatri kliniğine gelen, ama varolan sisteme dayanamayıp karşı çıkmasının bedelini ağır ödeyen Mc Murphy'nin hikayesidir.Psikiyatri dünyasına yöneltilen ciddi bir eleştiridir..
Biraz deli olmak gerek hayatta,vurdumduymaz başına buyruk olmak. Biraz mantığını atıp kalbinin sesini dinlemek uzun uzun yasakları delmek.Benim film den çıkardığım olay budur.

Taxi Driver


imbd:8.6/10
yasemin:8.5
Taxi Driver, 1976 yapımını, yönetmenliğini Martin Scorsese nin yaptığı film. Başrolünü Robert de Niro, Cybill Shepherd, Jodie Foster ve Harvey Keitel paylaşmıştır.
Film 4 dalda Oscar'a aday olmuş ve Cannes Film Festivali'nde en iyi filme verilen Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır.
Amerikan Film Enstitüsü'nün hazırladığı, tüm zamanların en iyi 100 Amerikan filminin yer aldığı AFI's 100 Years... 100 Movies listesinde 52. sıradadır. Internet Movie Database'in Top 250 listesinde 29 Ekim 2009 tarihi itibariyle 38. sıradadır. Time dergisinin hazırladığı Tüm Zamanların En İyi 100 Filmi listesinde yer almaktadır.
Dünya için bir şey yapmak,Belki kahraman olmak belki de katil. Kendini bitirmiş olmak hikayesi bu kendini başkaları için feda eden bir adam.
"Are you talking to me" repliğinin unutulmazlar arasına geçmesi de cabası.

24 Haziran 2010 Perşembe

HAİR


imdb:7.1/10
Benden ise 10/10 alacak bir film.
Hair;
1979 yapımı bir müzikal filmi.
Milos Forman tarafından yönetilmiş.
Gerome Ragni,James Rado,Michael Weller'ın senaryolaştırdığı fevkalade bir film.
Oyuncular: John Savage, Nicholas Ray, Treat Williams, Richard Bright, Annie Golden, Charlotte Rae, Dorsey Wright, Don Dacus, Cheryl Barnes, Miles Chapin, Fern Tailer, Charles Denny, Herman Meckler, Agness Breen
Bol bol sevilesi rengarenk çiçek çocuk.Yaşamayı dilediğim zamanlardan biri de bu dönemdi.Efsaneleşmiş şarkıları ve en bilineni Let the Sunshine in şarkısı ile Klasikler arasında yerini almış muazzam müzikal.Çocukluğumda izlerken pek anlamlı gelmemiş olsa da şimdi farklı bir gözle izlemenin tadı apayrı.
Biraz bahsedelim:
Altmışlı yılların Broadway müzikalinden sinemaya uyarlanan filmde Oklohama'dan New York'a gelen genç bir adam olan Claude (John Savage)'un hikayesi anlatılıyor. Claude, New York'ta bir grup hippie ile arkadaş oluyor. Hippieler arasında Sheila isimli zengin bir kıza aşık olan Claude, bir süre sonra savaş karşıtı hippielerin kendine özgü yaşamlarına alışıyor.

Bazen

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...

William Shakespeare

Afrikalı zenci bir çocuğun bu şiiri, 2005'te "Dünyanın En iyi Şiiri" seçilmiş

Doğduğumda siyahtım,
Büyürken siyahtım,
Güneşe çıktığımda siyahtım,
Korkunca siyahtım,
Hastayken siyahtım,
Öldüğümde hala siyahım!

Ve sen beyaz çocuk:

Doğduğunda pembesin,
Büyürken beyazsın,
Güneş'e çıktığında kırmızı,
Üşüdüğünde mor,
Korktuğunda sarı,
Hastayken yeşil,
Öldüğünde de grisin!
Sen şimdi bana hala "RENKLİ" mi diyorsun

Okunası bir kitap daha..


''Paul Johnson, yaratıcı ruhların çarpıcılığı ve üretkenliği üzerine yazdığı denemeleriyle Chaucer, Shakespeare,Picasso,Mark Twain,Jane Austen'dan,Dürer'e kadar bir dizi yaratıcı ismi sıradışı yanlarıyla ve bilinmeyen özellikleriyle gözler önüne seriyor.''

Deha isimleri tanımak,onların hangi yollardan geçtiğine tanıklık etmek için okunması gereken bir kitap.

Amadeus

1984 yapımı.Amadeus, Milos Forman tarafından yönetilen,Peter Shaffer'in sahneye koyduğu filmdir.18. yüzyıldaViyana'da yaşayan besteciler Wolfganf Amadeus Mozart ile Antonio Salieri'nin başından geçenleri anlatan yapım 8 dalda Oscar Ödülü kazanmayı başarmıştır.

P.s:En İyi 250 Film: 82. Sıradadır.
IMDB Puanı:8.4/10
Benden ise 8.5 alır.
http://www.imdb.com/title/tt0086879/
Oyuncular: Cynthia Nixon, Tom Hulce, Murray Abraham, Vincent Schiavelli, Elizabeth Berridge

Film biraz uzun olduğundan bazen dikkat dağınıklığına neden oluyor tabi ancak Mozart gibi bir dehanın hayatını biraz görmek biraz yaşamak adına gayet başarılı.Filmi izlerken efsaneleşmiş müzisyenler hakkında ne kadar az bilgim olduğunu farkettim.Kesinlikle çoğunun hayatı ilham verici hatta öğretici olabiliyor.Bize ilkokuldayken zorla dinletir,öğretmeye çalışırlardı.Ancak,şimdilerde ne kadar büyük fırsatları teptiğimi anladım.Gidip biraz Mozart dinlemeli.


23 Haziran 2010 Çarşamba

Biraz Şiir

İnsanlar

Her zaman, fakat, bilhassa
Beni sevmediğini Anladığım zamanlarda
Görmek isterim seni de
Annemin kucağından
Seyrettiğim insanlar gibi,
Küçüklüğümde...

Orhan Veli Kanık

AN
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye

Özdemir Asaf

Fluxus-(Biraz Sanat Tarihi)

Dünyayı dönüştürmek için insanı değiştirmek.Şimdiye kadar hiç bilinmeyen iletişim biçimleri ortaya koyan sanatın parolası işte budur.Daha 1950'li yıllarda Amerika'da müzisyen John Cage,dansçı Merce Cunnigham ve ressam Robert Rauschenberg ile Jasper Johns'un karşılaşması sanatla yaşamı yakınlaştırma görüşünü taşıyan avangard düşünceye yeni bir bakış açısı getirmiştir. Yalnız izleyici değil,aynı zamanda oyuncu niteliği de taşıyan bir izleyici kitlesiyle olan farklı ilişkilerden kaynaklanan gündelik yaşama dağılmış sonsuz estetik parçacıkları keşfinden duyulan gerçek hazzın anlatımı.

Storyboard



Senaryo yazdık,shotlarımızı ekledik.
Fotoğraflarımızı çektik,çizdik,boyadık ve dizdik.
Yazarken çok kolay oldu,yaparken birbirimizi öldürüyorduk.





Audrey der ki:











22 Haziran 2010 Salı

Dansın sesini duymak,rengini görmek













Bir Dans Topluluğu
Bir Dans Projesi
Zeynep Tanbay Türkiye de Dans topluluklarına öncü olmuş bir balerin,bir koreograf,bir dansçıdır.Modern Dans alanındaki büyük boşluğu zekası ile doldurmuş bir kadın.Onu sahnedeyken izlemek insanı resmen büyüler.İlgi duyanlarınız varsa en kısa zamanda bu dans projesine gitmeli,görmeli,kendinden geçmeli.

Sanat Sınavı




Şu sıralar okuduğum Sanat Sınavı adında ki kitap cidden çok iyi.
Soru Cevap şeklinde Edebiyat,Güzel Sanatlar,Sinema,Tiyatro,Müzik ve Mitoloji alanında 666 tane soru var.Genel Kültürünü genişletmek isteyenler için iyi bir tercih.

Sanat Sınavı
Ülkü Tamer
Can Yayınları

Lolita!




Stanley Kubrick'in yönetmenliğini üstlendiği film Vladimir Nabokov'un aynı adı taşıyan romanından uyarlanmıştır. Film 1962 yapımıdr.60'lar furyasını bolca gözlemlemek için iyi bir filmdir.

Daha sonra 1997 de yeni versiyonu çekilmiştir.


James Mason, Shelley Winters, Peter Sellers ve Sue Lyon başrolleri paylaşmıştır.


Kesinlikle nostaljiye duyduğum ilgi ile birlikte filmin senaryosunun dikkat çekici olması birleşmiş ve ortaya nefis bir film çıkmış.Oyuncular da başarılıdır.Film izlenmeye değer.




imdb:7.7

Benden 8.5 alır.






Eternal Sunshine of the spotless mind





Yönetmenliği Michel Gondry tarafından yapılan filmde; Jim Carrey ve Kate Winslet başrolleri paylaşıyor. Eternal Sunshine of the Spotless Mind’ı kaleme alan Charlie Kaufman yaratıcı zekasını bir kez daha ortaya koymuş.Ayrıca film Michel Gondry,Charlie Kaufman ve Pierre Bismuth'a oscar kazandırmıştır.


Ben filmi gayet yaratıcı ve özgün buldum.Düşündürücü ve bazen insana hayatı hakkında sorular sordurabilen bir düzeyde.Filmin müzikleri ise insanı iyice filmin içine sokmak için ideal.


imdb:8.5/10
Benden ise 10/10 alır